Siyah ve Beyaz

Bu kitapta, tercihini ‘Beyaz Satranç Takımı’ yönünde kullanan bahtiyar bir dostumuzun sürükleyici üslubu ile kaleme aldığı, inanılması güç ve bir o kadar da insanların düşebileceği derekeyi göstermesi açısından ibret verici anılarına şahitlik edeceksiniz. Burada kayda değer bir husus, tüm bu işlerin başımıza kardeşimiz Kabil’in eliyle açılmış olması. Onun adım adım nasıl kin, nefret ve hasetle dolduğunun ve sonunda ‘Mefisto’ ile bir olup ne kadar acımasızlaştığının hikayesini birinci elden okumak, sadece bugünü anlamlandırmanıza yardımcı olmayacak, muhtemelen tarihi hadiseleri yorumlamanıza da katkı sağlayacak.

Kitabın satır aralarında dolaşırken babasından ayrı düşen yavruların feryatlarını, evladına hasret kalanların inlemelerini duyacak, Yusuflara her türlü hakaret ve düşmanlığı reva görenlerin cehaleti karşısında ise şaşırıp kalacaksınız. Yine kitapta aralanan kapıdan cesaretinizi toplayıp içeri girdiğinizde, ihtiyarların, bebeklerin, hasta annelerin, nişanlı gençlerin, çiçeği burnunda evli çiftlerin, ilim ve bilim insanlarının acılarına, özlemlerine, tevekküllerine tanık olacak, nihayetinde “Ah Kâbil, sen ne zaman bu kadar zalim oldun” demeden kendinizi alamayacaksınız. Ayrıca o insanlardaki masumiyetin verdiği onurlu duruş göğsünüzü kabartacak ve bu tevekkül kahramanlarıyla, dua abideleriyle, Hak âşıklarıyla aynı yolda yürüdüğünüz için iftihar edeceksiniz. Yürüdüğünüz yola olan sadakatiniz pekişecek ve medrese-i Yusufiye sakinleri gözünüzde bir kez daha zirveleşecek.