Kutlu Doğum -Sulh Peygamberi-

Karşılıksız kalmayacak bir sevgi beslemek istiyorsak, onu Allah ve Resûlü’ne besleyelim.
Sınırsız bir bağ arıyorsak sevgimizin karşılığında, onu vereceğimiz Zat Efendimiz olsun.
Her şeyiyle benzemek istediğimiz bir Sevgili arzu ediyorsak, o, İnsanlığın İftihar Tablosu olsun.
Cenab-ı Hakk’ın affını ve mağfiretini kazandıran bir sevgi peşindeysek, o ancak Habibullah’a duyulan sevgidir.
Küçük kusurlarımıza aldırış edilmemesini istiyorsak, sevgimizi O’na gösterelim.
Öte âlemlerde beraber olmak istediğimize harcayalım sevgimizi.
İmanın tadını tatmayı diliyorsak, her şeyden fazla sevelim Allah’ı ve O’nun Habib’ini.
Kısa ve tehlikesiz yoldan Allah Teâlâ’nın rızasına nail olmayı diliyorsak, sevgimizi o sevgi medeniyetinin bânisine hasredelim.
Evet, insanlar, câhiliye dediğimiz karanlık bir devrede, büyük bir sapıklık içindeyken Allah O’nunla insanlara hidayete giden yolları göstermiştir. İnsanlık O’nun sayesinde pek çok zilletten, harpten ve kargaşadan kurtulmuş, gerçek sulha ve huzura kavuşmuştur.
Bu kitap-dergimizde “Barış Peygamberi”ni anlatmaya çalıştık. O’nun engin rahmet deryasından birkaç katre sunmaya gayret ettik. Dünyada sulh ve barışın nasıl temin edilmeye çalışılacağının çözümlerinin arandığı bir devirde, O’nun sosyal barışı nasıl temin ettiğine değinmeye çalıştık. Karşısındakinin giyimine tahammül gösteremeyenlerin cirit attığı bir dönemde, gerçek sevginin, insanlarla münasebet kurmanın, kardeşliğin ve barışı sağlamanın her zamankinden daha fazla önem arz ettiği bir zamanda, “en güzel örnek” Efendimiz’in insanlara sunduğu hayat modelini
sizlerle buluşturmak istedik.
Kendi medeniyet ve kültürüne sırtını dönerek batıda aradığı ve bulduğunu zannettiği değerlerin Efendimiz’in getirdiklerinde olduğunu fark ettirecekse eğer, en azından birlikte yaşadığı insanlara tahammül göstermeyi, onları anlama gayreti içine girmeyi netice verecekse eğer, bu çalışmanın maksadına ulaştığını söyleyebileceğiz.
Ne mutlu Efendimiz’i tanımaya çalışıp onu kendine rehber edinenlere…