Açıklama
Cezaevine düştüğüm ilk anlarda Cuma namazını kılamamanın verdiği vicdani huzursuzluk beni epeyce yaralıyordu. Bir iki hafta öyle geçti. Arkadaşlara Cuma kılmamızda herhangi bir sakınca olmadığını anlattım. İlk anlarda anlamakta zorlandılar. Bir ibadet yapılabiliyorsa yapmak lazım dedim. Çoğu kabul etti.
Fikir benden çıktığı için doğal olarak imam ben oldum. Hutbe dualarını toparlayıp yazdım. Her hafta yeni bir hutbe yazmaya kendimi zorladım.
Dışarıdan haber alma olanaklarımız kısıtlı idi. Koğuşa gelen bir gazeteden haberleri alıp dinler tarihi ve İslam tarihinde yaşanan bazı hadiselerle özdeşleştiriyordum. Hutbelerin içerikleri imanımızı tazelememize vesile oluyordu. Cenâb-ı Hakk’ın lütuflarının daha bir farkına varıp motive oluyorduk.
***
Bu kitap, dinler tarihinde mü’minlere yapılan zulümler ile günümüzde yapılanları ortak noktada buluşturmuş. Dini içerikli kitaplara ulaşma imkânından mahrum olan yazar, kaynak olarak Kur’an-ı Kerim mealini ve günlük gazetelere yansıyan haberleri kullanmış. Yazılma süreci 1 yılı bulan kitaptaki 45 hutbe, bir devrin özeti hükmünde…