Description
Ebu Nuaym hayatı ve ortaya koyduğu dev eseri “Hilyetü’l-Evliyâ” ile İslâm kültür atlasımızın en önemli simalarından biridir. Kendisinden sonra kaleme alman pek çok kitabın ana kaynağı olan bu eseri Türkçe‘ye kazandırmak için yola çıktığımızda bu çalışmanın giderek büyüyeceğini ve ansiklopedik bir hüviyet kazanacağını tahmin etmemiştik. Zira “Hilyetü’l-Evliyâ“ın tercümeleri sürerken, İbnül Cevzinin “Sıfatü’s-Safve” isimli eserinden haberdar olduk. İbnü’l – Cevzi ‘nin eserini Hilyetü’l-Evliyâ’nın eksiklerini gidermek için yazdığını öğrenince heyecanla “Sıfatü’s-Safve“yi incelemeye başladık. İbnü’l-Cevzi kitabının önsözünde Hilyenin mânevi hastalıklara şifa verici önemli bir eser olduğundan övgüyle bahsetmiş, ardından Hilye de görmüş olduğu eksik ve hatalı yönleri vurgulamıştır. Bunların başlıcaları şunlardır.
Müellif birçok olayı farklı başlıklar altında tekrarlamıştır.
a)Kitapta yer alan bazı şahsiyetlerin hayatları anlatılmaksızın rivayet etmiş oldukları hadislerin zikredilmesiyle yetinilmiştir.
b)İsimler ne kronolojik sıra ile ne de beldelere göre sıralanmıştır.
c)Çoğunluğu sahih olmakla birlikte kitapta bazı problemli hadisler de yer almıştır.
d)Zâhidlerin ve âbidlerin efendisi olan Hz. Peygamber (s.a)’in hayatı kitabın başında zikredilmemiştir.
e)Kimi zatların hayatı anlatılırken, İslâm’ın özüne aykırı bazı davranışları eleştirilmeksizin zikredilmiştir (Esbaba tevessül etmeden tevekkül etmek gibi. İbnü’l-Cevzî örnek olarak Ebu Hamza isimli sûfiyi veriyor. Kuyuya düşen Ebu Hamza, kuyunun üstünü kapatan kimselere seslenip yardım istemiyor. Halbuki böyle bir durumda susmak helal değildir.)
f) Zühdü ve üstün ahlâkına dâir haklarında pek çok menkıbe bulunan birçok önemli şahsiyet eserde yer almamıştır
h) Kadın âbid ve zâhidlerden çok azını anlatmıştır. Oysa kadınların birçoğu zühd ve takvada erkekleri geçmiştir. (Süfyan-ı Sevri bile Rabia’yı dinlemiş onun öğütlerinden faydalanmıştır.)(1)
ibnü’l-Cevzî’nin bu uyarıları üzerinde dikkatle durmak gerekiyordu. Bu yüzden Sıfatüs Safve isimli eseri de tercüme etmeye başladık.Tercümeler tamamlandığında şunu tespit ettik.İbnü’l-Cevzi, Hilyetü’l-Evliyâ‘ya birçok eklemelerde bulunmuş, tasnif yönünden Hilyeden daha başarılı bir yol takip etmiş, mutasavvıfları şehirlere göre ayırmıştı.Zira tasavvufta Bağdat Ekolü’yle Horasan Ekolü’nün yöntem ve Hikmet-i İlâhi tecrübeleri aynı değildi. Dolayısıyla İBNÜL CEVZİ ‘nin şehirlere göre tasnifi isabetli bir yaklaşımdı.Ayrıca tek tek ölüm tarihlerinin yazılması, yer yer zayıf rivayetlerin belirtilmesi,çok uzun rivayetlerin kısaltılması en başta ana hatlarıyla Hz. Peygamber (s.a)’in anlatılması Sıfatüs Safve ‘nin müspet taraflarıydı.
Bununla birlikte Sıfatü’s-Safve yi okurken, Hilyetü’l-Evliyâ‘da-ki zevki alamadığımızı farkettik. Zira Hilyetü’l-Evliyâ, Sıfatü’s-Safve’den daha renkli, daha yönlü ve daha doyurucuydu. Üstelik Ebu Nuaym tasavvufî düşünceyi ifade etmede İbnü’l-Cevzî’den daha başarılıydı.
Doğrusu her ikisinin de birbirlerine ihtiyacı vardı. Bu iki eserin bir araya gelmesinden daha güzel bir eser ortaya çıkacağını düşünerek ayrı zamanlarda yaşayan bu iki büyük insanı bir başka çağda bir araya getirdik.