Zifiri Aydınlık

İslam dünyası öteden beri ideal siyaset ile reel siyaset ara- sında çalkalanan bir dünyanın adıdır ve ne acıdır ki ideal ile reel arasında uçurumun bu kadar derin olduğu başka bir dünya da yok. Bizim dünyamızın siyasetçileri Hz. Ebu Bekir gibi konuşup Ebu Cehil gibi davranırlar. Ne kadar isterdim “davranırlardı” demeyi ve böylesi söylem ile eylem arasındaki uçurumun mazide kalmış hüzün verici hatıralar olmasını. Ne yazık ki günümüzde de durum maalesef böyle ve korkarım yakın gelecekte de böyle olacak.

Ya uzak gelecek? Orası da meçhul. Söz konusu siyaset, güç, menfaat ve iktidar olunca, bizim insanımız inandığı değerlerle süslediği söylemlerinden, verdiği sözlerden uzaklaşıveriyor. Bir zamanlar araç kabul ettiği her şeyi, amaç olarak belirleyi- veriyor. Onun için uzak gelecek adına da bir şey söylemek zor.

“Zifiri Aydınlık” kitabı idealden uzak siyasetin, Türkiye’deki reel dünyasına götürüyor sizi. Hâlâ devam eden zulüm süre- cinde asker, hâkim, iş adamı, polis ve akademisyenden oluşan beş kişinin yaşadıklarını ele alıyor. Evet, bir tarafta bu beş masum insan, öbür tarafta siyasetin köpeği olmuş hâkim-savcı ve bir de gerçekleri haykıran bir avukat.

“Zifiri Aydınlık” tarihe emanet edilen bir not.

Ahmet Kurucan